Tüm Yazarlar
S. Koray Er Yazıları
Musk'ın gündeme oturan paylaşımında saat kaç?
S. Koray Er
Zekice bir tweet atıp Daniel 2:39`u arka plana gizli mesaj olarak sıkıştıran (tarihçiler dahil birçok kişiyi ters köşe yaparak) Elon Musk`un bunu bilmemesi yani Daniel Bab 7`den haberdar olmaması düşünülemez. Musk Yunanlara hitaben: ‘Siz kendinizi Büyük İskender gibi görüp eski şaşaalı günlerinizi anıyorsunuz. Türklere meydan okurken geçmişteki başarılarınıza/kahramanlıklarınıza güveniyorsunuz. Lakin o şaşalı günleriniz mazide kaldı. Kale kapısının bilinçli olarak Türklere açıldığı bahanesi ile kendinizi avutmayın.' demiş olabilir mi?
Soykırımı siz iyi bilirsiniz!
S. Koray Er
Püritenler ve yerliler (Kızılderililer) arasındaki ilk büyük çatışma 1636 yılında başladı. Connecticut Vadisi'nde yaşayanların en güçlüsü olan Pequotlar, topraklarını işgal eden İngiliz yerleşimcilerin sayısı arttıkça tabii bir sonuç olarak onlardan rahatsız oldular ve çatışmalar başladı. 1675-1678 yılları arasında vuku bulan Kral Philip savaşından sonra Papaz William Hubbard cemaatine şu nasihati yapmıştır: "Öldürülen yerli ve köleleştirilen çocuklara sempati beslemeyin." Bunu söyleten, çocuklara dahi merhamete müsaade etmeyecek yoğunlukta/katılıktaki Püriten sofuluğu ve ideal Hristiyan devletini kurmaya adanmışlıktır.
Üçüncü Roma
S. Koray Er
Moskova'daki Rus prenslerinin Ferrara konsülünden itibaren gelişen süreçte bekledikleri tarihi imkân İstanbul'un fethi ile ayaklarına gelmişti. Bizans'ı Ortodoks dinine ihanet etmekle suçladılar. Ortodoksluğun merkezi artık Moskova, Rus toprakları da üçüncü Roma idi.
‘Barbar Türk' algısı iftiralarla oluşturuldu
S. Koray Er
Filippo da Rimini, Fatih`in, son Bizans imparatoru XI. Constantine`nin kızına Ayasofya`da tecavüz ettiği iftirasında bulunur. Oysa XI. Constantine evli değildir. Yani imparatorun kızı yoktur. Gürcü kralı VIII. George`un kızı o dönemde evlilik için imparatora uygun görülmüştür ancak gelin adayı İstanbul kuşatma altında olduğundan şehre ulaşamamıştır.
'Ah bir Hristiyan olsa…'
S. Koray Er
Trabzonlu George, Hristiyan dinine hizmet edebilecek bir güce hayranlık duyuyordu. Dünyanın hâkimi Müslüman Türkler idi ve yükselişleri engellenemiyordu. O zaman yapılması gereken bu gücü Hristiyanlığın hizmetinde kullanmaktı. Çözüm ise Fatih`in şahsında Türkleri Hristiyanlaştırmaktı...
Eyvah Türk oluyorlar!
S. Koray Er
Ortaçağ Hristiyan Avrupalı yöneticilerinin birçok çeşit Türk korkusu vardı ancak belki de en çok korktukları ve kabulde zorluk yaşadıkları, tebaalarının Türk olmasıydı. Onlara göre, Türk, Hristiyan halkın sadece bedenini değil İsa'dan ve kiliseden uzaklaştırarak ruhunu da tehlikeye atmaktaydı. Üstelik bunu bir cazibe merkezi olarak yapmaktaydı. Martin Luther'de 'Türk' bir saplantı haline gelmişti. Yazılarının toplandığı 127 volümden oluşan Weimar Edition'unda Türkler hakkında 5 binden fazla referansta bulunduğu göz önüne alındığında Luther'in Türk saplantısının boyutu daha iyi anlaşılabilir.
Ya bir oluruz ya yok oluruz!
S. Koray Er
Georgius de Hungaria`nın İtalyanlar özelinde Batı Hristiyan alemine yapmış olduğu ihtar: “Biraz bekle: Bu mezhebin (Türklerin dini İslam'ı kastediyor) ne kadar büyük zorbalık ve zafer gerçekleştireceğini göreceksin, öyle ki bütün dünyayı hükmü altına alan/boyun eğdiren Büyük İskender veya Romalılar, (dahi) bunlarla mukayese edilemeyecek.”